Bizimle iletişime geçin

Çin

Çin Hindistan'a nasıl 'Hayır' diyebilir?

HİSSE:

Yayınlanan

on

Kaydınızı, onayladığınız şekillerde içerik sağlamak ve sizi daha iyi anlamak için kullanırız. İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz.

Son yıllarda, küresel jeopolitik manzaradaki derin değişimlerin ortasında, Çin ve Hindistan yeni roller ve zorluklarla boğuşuyor. Dinamik olarak değişen bir dünyanın arka planında, bu iki ülke arasındaki ilişkiler önemli ölçüde gelişiyor. ANBOUND Think Tank'ın kurucusu, Çin'in bilgi analizi alanında ünlü uzmanlarından biri olan Kung Chan yazıyor.

Çin-Hindistan ilişkilerinin mevcut durumu, karmaşık bir çelişkiler ve kalıcı anlaşmazlıklar dokusuyla karakterize ediliyor. Bu çatışmalar jeopolitik ve diplomasi alanlarının ötesine geçerek ikili yatırımlar ve ticari ittifaklar üzerinde önemli bir etki yaratıyor.

Ekonomik alanda Hindistan, uzun süredir devam eden ticari korumacılık geleneğiyle tanınıyor. Hindistan devlet kurumları sıklıkla "vergi sorunları" bahanesiyle yabancı şirketlerin gelişimini kısıtlıyor ve bu durum VIVO, OPPO ve Xiaomi gibi Çinli şirketlerin yanı sıra Güney Kore devi Samsung'u da rahatsız ediyor. Özellikle Xiaomi, Hindistan hükümetinin müdahalesiyle sık sık karşı karşıya kalıyor. 2020 yılında Hindistan, Xiaomi'nin Mi Tarayıcısını engelledi. 2022'de akıllı telefon üreticisinden şunları yapması istendi: 6.53 milyar rupi ödeyecek ithalat vergilerinde. Hindistan'ın mali suç teşkilatı 2023'te kesintileri durdurmaya devam etti 55.51 trilyon rupi Xiaomi'den, ülkenin döviz yasalarının ihlallerini öne sürerek.

Hindistan-Çin ilişkilerinin mevcut modelinin uzun vadede devam etmesi muhtemel. Hindistan pazarındaki mevcut gidişat göz önüne alındığında, Çinli işletmeler ve yatırımlar ekonomik, ticari ve yatırım sektörlerini kapsayan zorluklarla karşılaşabilir.

Bu duruma yanıt olarak Çin'in olası yaklaşımlarından biri, Hindistan yapımı Apple akıllı telefonlarının Çin anakarası pazarına girişinin kısıtlanması olabilir. Bu, haksız maliyet rekabeti, işçi hakları ihlalleri, terörizme destek iddiası, iklim değişikliği hedefleriyle çatışma veya uygun görülen diğer nedenler gibi çeşitli bahanelerle meşrulaştırılırken, aynı zamanda Hint üretimi olmayan akıllı telefonların Çin'de satılmasına da izin verilecek. Bu eylem, öncelikle Hindistan'ın vergiyle ilgili gerekçeleri etrafında dönen ve yalnızca Xiaomi akıllı telefonlarını etkilemekle kalmayıp aynı zamanda şirketin kârının önemli bir kısmının ele geçirilmesini de gerektiren yasağın arkasındaki mantığa açıkça işaret edecektir.

Jeopolitik ve stratejik açıdan bakıldığında bu önlem, Apple aracılığıyla Hindistan hükümeti üzerinde baskı oluşturmayı amaçlıyor. Bu, Hindistan hükümetine Çinli şirketlere karşı aldığı önlemlerin önemli risklerini aktaracaktır. Hindistan hükümeti bu risklere karşı kayıtsız kalsa bile müşteri grupları şüphesiz bunun yansımalarını hissedecektir. Bu, Çin pazarına erişimde potansiyel bir kayıp anlamına geliyor ve eğer Hindistan bu pazarı kaybederse, rekabet dinamiklerinde bir değişiklik yapılması gerekecek ve bu da Batı pazarlarıyla daha doğrudan bir rekabete yol açacak. Çin'in böyle bir adım atması durumunda, bu tür doğrudan rekabetin Hindistan açısından sonuçları yakın gelecekte belirginleşecektir.

Bu varsayımsal yaklaşım jeopolitik değerlendirmelerden önemli ölçüde etkilenecektir. Hindistan'da milliyetçi duyarlılığın artmasıyla birlikte Hindistan'ın Çinli işletmeleri hedef alan özel önlemlerine stratejik bir yanıt olarak ortaya çıkıyor. Çin'in bu hamleyi uygulamayı seçmesi halinde, bu sadece Çinli şirketlere ait fonların ve varlıkların iade edilmesi konusunda ısrarı değil, aynı zamanda Hindistan'da yaşanan kayıpların karşılanması için tazminat talebini de gerektirecektir. Bu çok yönlü yaklaşım, Çin'in Hindistan'da hedeflenen politikalardan kaynaklanan ekonomik dengesizlikleri düzeltme niyetinin altını çiziyor.

reklâm

Bu makaleyi paylaş:

EU Reporter, çok çeşitli bakış açılarını ifade eden çeşitli dış kaynaklardan makaleler yayınlamaktadır. Bu makalelerde alınan pozisyonlar mutlaka EU Reporter'ınkiler değildir.

Trend